Burçin Erkan
  • Anasayfa
  • Doğa Sporları
    • Dağcılık
      • Everest Gerçekleri
      • Everest’e Tırmanan Türkler
      • Aktimizasyon
      • Dağ ile Tepe arasındaki Fark
      • 7 Kıtanın En Yüksekleri
        • Avrupanın En Yüksek Dağları
        • Asya Zirveleri
        • Türkiyenin En Yüksekleri
      • Deretepe Dağcılık Kulübü
    • Oryantiring
    • Trekking
      • Türkiye’nin Trekking Yolları
    • Outdoor Ekipmanlar
      • Doğada Gerekli Malzemeler
      • Doğa Giysileri
      • Goratex ve Diğerleri
      • Uyku Tulumu Seçimi
  • Hayatta Kalabilme Teknikleri
    • Acil Müdahale
      • Batan Arabadan Kaçış
      • Buzlu Sudan Kurtulma
      • Hipotermi
      • Depremden Korunma
      • Soğuk Isırması
    • Ateş Başlatma
      • Yay Matkabı Metodu
      • Magnezyum Çubuğu
      • Pil İle Ateş Başlatmak
      • Limon ile Ateş Başlatmak
      • İdrarla Ateş Yakmak
      • Kuş Tüyü Sopası
      • Güneş Işığı Çakmağı
    • Doğada Su Bulma
    • Doğada Yiyecek Bulma
      • Doğada Yenilebilen Otlar
      • Doğada Zehirli Bitkiler
      • Balık Avlama Teknikleri
    • Doğada Barınmak
    • Doğada Hava Tahmini
    • Doğada Yön Bulmak
    • Komando Bilgileri
      • Oksijen Tolerans Testi
      • Esaretten Kaçış
      • Vahşi Hayvan Saldırılarından Korunma
      • Bataklıktan Kurtulma
      • Cep Telefonu ile Hayatta Kalma
    • Denizde Hayatta Kalmak
    • Telsizle Hayatta Kalabilme
  • Yazılarım
    • Outdoor Maceralarım
      • Şeker Kanyonu
      • Dilekyarımadası
      • iskilip Gastronomi Yolu
      • Çamkoru Tabiat Parkı
      • Ankara Çubuk Hacılar Şelalesi
      • Ankara Güdül Sorgun Göleti
    • Tarihsel Yazılarım
      • Kanapiçe Koyu
      • 44 Yörük’ün Destanı
      • Çanakkalenin Gizli Kalmış Öyküsü
      • Mehmetçik adı nereden Geliyor
      • Osmanlı’nın Uzakdoğu Toprağı
      • Ataürk’ün Mütevazi Kulübesi
      • Hüseyin Gazi Mağarası
      • Çağrı Filminin Hikayesi
    • İlginç Bulduklarım
      • Doğada Yazı Yazabilmek
  • Hakkımda
    • Özgeçmişim
    • Ailem
  • İletişim
Burçin Erkan
  • Anasayfa
  • Doğa Sporları
    • Dağcılık
      • Everest Gerçekleri
      • Everest’e Tırmanan Türkler
      • Aktimizasyon
      • Dağ ile Tepe arasındaki Fark
      • 7 Kıtanın En Yüksekleri
        • Avrupanın En Yüksek Dağları
        • Asya Zirveleri
        • Türkiyenin En Yüksekleri
      • Deretepe Dağcılık Kulübü
    • Oryantiring
    • Trekking
      • Türkiye’nin Trekking Yolları
    • Outdoor Ekipmanlar
      • Doğada Gerekli Malzemeler
      • Doğa Giysileri
      • Goratex ve Diğerleri
      • Uyku Tulumu Seçimi
  • Hayatta Kalabilme Teknikleri
    • Acil Müdahale
      • Batan Arabadan Kaçış
      • Buzlu Sudan Kurtulma
      • Hipotermi
      • Depremden Korunma
      • Soğuk Isırması
    • Ateş Başlatma
      • Yay Matkabı Metodu
      • Magnezyum Çubuğu
      • Pil İle Ateş Başlatmak
      • Limon ile Ateş Başlatmak
      • İdrarla Ateş Yakmak
      • Kuş Tüyü Sopası
      • Güneş Işığı Çakmağı
    • Doğada Su Bulma
    • Doğada Yiyecek Bulma
      • Doğada Yenilebilen Otlar
      • Doğada Zehirli Bitkiler
      • Balık Avlama Teknikleri
    • Doğada Barınmak
    • Doğada Hava Tahmini
    • Doğada Yön Bulmak
    • Komando Bilgileri
      • Oksijen Tolerans Testi
      • Esaretten Kaçış
      • Vahşi Hayvan Saldırılarından Korunma
      • Bataklıktan Kurtulma
      • Cep Telefonu ile Hayatta Kalma
    • Denizde Hayatta Kalmak
    • Telsizle Hayatta Kalabilme
  • Yazılarım
    • Outdoor Maceralarım
      • Şeker Kanyonu
      • Dilekyarımadası
      • iskilip Gastronomi Yolu
      • Çamkoru Tabiat Parkı
      • Ankara Çubuk Hacılar Şelalesi
      • Ankara Güdül Sorgun Göleti
    • Tarihsel Yazılarım
      • Kanapiçe Koyu
      • 44 Yörük’ün Destanı
      • Çanakkalenin Gizli Kalmış Öyküsü
      • Mehmetçik adı nereden Geliyor
      • Osmanlı’nın Uzakdoğu Toprağı
      • Ataürk’ün Mütevazi Kulübesi
      • Hüseyin Gazi Mağarası
      • Çağrı Filminin Hikayesi
    • İlginç Bulduklarım
      • Doğada Yazı Yazabilmek
  • Hakkımda
    • Özgeçmişim
    • Ailem
  • İletişim
Ara 21

Arslanhane Camii

  • Aralık 21, 2023
  • No Comments

Ankara Şehrin’de UNESCO Dünya Miras Listesine giren ilk ve tek sanateseri.

Arslanhane Camii ( Ahi Şerafettin )

Önemi: Dışının sade olmasına karşın; içindeki alçı ve çini süslemeleri, Ahşap direk sanatı ve Selçuklu mimarisinin en özel eserlerinden olmasından dolayı;2023 yılında Unesco Dünya Mirası listesine girmiştir. Bu listede maalesef Türkiye’de sadece 21 eser bulunmaktadır.

Konumu: Arslanhane Camii  39°56’12.11” N – 32°51’54.91”E
Rakım: 890m

Ankara ili, Altındağ İlçesi, Kale Mahallesi, Atpazarı yokuşundadır.

Yapım Yılı : 1290 (Hicri 689) II. Mesud zamanı(Anadolu Selçuklu Sultanı) 734 yıl önce.

Kim tarafından yapıldı: Ahi kardeşler Hüsameddin ve Hasaneddin (Bunlar Ahi Şerafettinin Baba ve amcasıdır.) Neccar (Marangozu) Ebubekir oğlu Muhammed’dir. (Mehmet şeklinde de okunmaktadır).

Caminin Yapılış Hikayesi ve Dönemi: Camii’nin yapım yılı, 1290 lı yıllarda; Ankara bir garnizon ve kale şehir idi. 1200-1300 yıllarında  Ahi Evranın kurduğu ve  Hacı Bektaş Velinin tavsiyesiye ettiği Ahilik sistemi; bir çok sanatın icra edildiği sanatkarlar sitesi şeklinde ilk olarak Kayseri de kurulmuş.Ahilerin hamisi I. Alaeddin Keykubad zamanında Konya’da parlak günlerini yaşamıştır. (Ahilik= Aslen Horasan kökenli olup Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Anadolu’da yaşayan Alevî-Bektâşî Müslüman Türkmen halkın sanat, ticaret, ekonomi gibi çeşitli meslek alanlarında yetişmelerini sağlayan, onları hem ekonomik hem de ahlaki yönden yetiştiren, çalışma yaşamını iyi insan meziyetlerini esas alarak düzenleyen bir örgütlenmedir.) I. Alaeddin Keykubad’ın ve Ahi Evran’nın ölümü sonrası taht mücadeleleri , Mevlana ve çevresinde yaşanan Siyasi itilaflar ve Moğol istilaları sonunda Ahilerin Ankara ya göç ederek gelmesi Ankaranın gelişiminin en önemli sebebidir. Ahiler getirdikleri nüfus olsun, bu ahilik sistemi olsun Ankaradaki ticaret hayatını değiştirmiştir. Ahi Hüsameddin ve kardeşi de Ankara kalesi yakınında ilk olarak zaviye (tekke) kurarak örgütlenmiş, daha sonra Arslanhane camii yi inşa ettirmişlerdir. Kale dışındaki ilk önemli yapıdır.

Minber kitabesinde (Orjinali 1998 yılında çalınmıştır.) yazılan yazıda “bu mübarek cami” şeklinde başlaması inşaa kitabesi olduğunu göstermektedir. O yüzden inşaa yılı 1289-1290dır.

Orjinal Minber kitabesi, 1962 yılında vakıflar dergisi tarafından yukardaki resim ile Mehmet Zeki ORAL tarafından yayınlanmıştır.

Batı kapısı Girişi

Batı kapısının yanındaki kitabede belli belirsiz Seyfettin yazdığından dolayı, Camii 1249 yılında Allaatin Keykubat döneminde emir olan Seyfettin Ay-aba tarafından yapılmış olduğu (Batı kapısı yazıdan dolayı) düşünülse de; içerdeki minber kitabesinde “Bu mübarek camii 1289 tarihinde yapıldı yazdığından; aynı şekilde Kızılbey mescidi minberinde (aynı neccar yapmış) “Bu mübarek minber..” yazdığından; Minberin değil caminin kitabesi olduğu varsayımı ön plandadır. Seyfettin Ay-aba da Kayseri de ölmüştür. O yüzden camii yapım yılının 1249 olma olasılığı zayıftır. Kaynak: Ahmet AKŞİT (Arslanhane Camii’nin inşa tarihine dair notlar)

Batı kapısında ion sütün başı devşirme taş olarak önümüzde görülmektedir.

Kapının üzerindeki tuğla süslemede Sivri bir kemer ortasında bir üçgen ve onun tam ortasında çokgenden dışarı doğru ok ucu şeklindedir. Etrafı firuze renkli çinilerle süslüdür. Patlıcan moru, yeşil ve firuze renkler süslemede hakimdir.

Batı kapı kitabesi yapay zeka ile taranarak resim işlenmiştir. Ama okunamamıştır.

Kuzey kapısı Girişi

Kuzey kapısı mermerdir. Yanında bulunan Minare de Roma ve Bizans dönemine ait devşirme malzemeler vardır. Estetik düşünülerek dizilmiştir (Kaidenin 4 tarafındaki devşirme taşlar). Ortada roma dönemi korkuluk levhası, hemen üzerinde Bizans dönemi korkuluk levhası olarak belirir. Minare pabuç kısmı; sivri kemerli, sağır nişlerle hareketlendirilmiş. Nişlerin üzeri bir sıra baklava dilimli firuze renkli süslemelerle renklendirilmiştir. Minare önündeki musalla taşı devşirme sutun başlarıyla oluşturulmuştur. Hemen yanında Sadaka taşı bulunur.

Kuzey kapının 1931 yılında hali, çatı aktarılmamış. giriş kapı mermerleri isli. Elmadağ’dan gelen su ile çalışan çeşme aktif. Çeşme etrafı eğimli taşla örülmüş. Sadaka taşı yok.
1962 yılındaki çatı toprak kaplama olmaktan çıkartılarak, ahşap kırma çatıya , sonra yapılan onarımla da saç kaplamaya çevrildi. Musalla taşı ve etraftaki taşlar onarım esnasında taşınmış. Çeşme halen faal gibi, Çeşme etrafı onarım görmüş. Yanına ise bir yapı yapılmış. Zaviye çatısı ve duvarları onarım görmüş.
Yıl 2023. Hem Minare tuğlaları yapılmış, hem Bizans korkuluğu üzerine tuğla eklemesi olmuş. Girişe kapı eklenmiş. Avlu duvarları yapılmış. Çeşme iptal olmuş. Zaviye tamamen tadilat görmüş. Benim göremediklerimi yoruma yazabilirsiniz.
Elektrik tellerinden 1960 lar olduğunu düşünüyorum. Restorasyon öncesi.

Doğu Kapısı Girişi

Doğu Kapısı Girişi ; Tahminim 1962-1965 yılları yapılan tadilat sırasında süslemeler yapıldı. Yine Ebruli , patlıcan moru ve yeşil renkli çiniler mevcut. Kapı üstünde olan 3 adet parçanın orjinal olduğunu düşünüyorum. Her zaman ki gibi yakışmayan ve gizlenmeyen kamera alarm sistemleri bu tarihi yapıya uyumsuz. aydınlatma bir nebze. Bu kültür maalesef bizim ülkemizde çok önemsenmiyor.

Tavan Süslemeleri ve Ahşap Sütunlar

Mihraba dik olarak uzanan 24 adet ceviz ağacından yapılmış sütunlar mevcuttur. Sütun başlarında roma ve bizans devşirmeliği görülür. Genelde Korint ve dor sütün başlığıdır. Sütün başlığı ile ahşap kirişler arasında ahşap yastık kullanılmıştır.  Ahşap Oluklu sutun başlığı 3 sıra olarak görülür ( Bizans dönemi). Tavanda Ortada dikine atılan enine kirişlerle ve buna geçiş sağlayan konsollerle süslenmiştir. Palmetler de görülmekte.


Tavan ortasında depremde kaymayı göstermesi için tasarlanmış, yekpare ağaçtan bir madalyon küre bulunur.
Kainatın dengesinin bozulmamasını temsil eder.

Selçuklu Mihrap

Mihrap Alçı ve çininin bir arada kullanıldığı ender bir eserdir. En dış bordürde Rumilerle oluşturulmuş alçı dallı bordür vardır. Sonra dar bordürde geometrik geçmelerden oluşmuş firuze ve patlıcan morlu (kobalt mavisi) çinilerdir. Sonra gelen bordür daha geniştir. Kıvrık dallar ve iri Çiçeklerle oluşturulmuş bir ayet kuşağı vardır. Bakara 255. Ayeti

اَللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ اَلْحَيُّ الْقَيُّومُۚ لَا تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلَا نَوْمٌؕ لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِؕ مَنْ ذَا الَّذٖي يَشْفَعُ عِنْدَهُٓ اِلَّا بِاِذْنِهٖؕ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ اَيْدٖيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْۚ وَلَا يُحٖيطُونَ بِشَيْءٍ مِنْ عِلْمِهٖٓ اِلَّا بِمَا شَٓاءَۚ وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَۚ وَلَا يَؤُ۫دُهُ حِفْظُهُمَاۚ وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظٖيمُ

“Allah ki ondan başka hiçbir ilah yoktur. O ebedi diridir. Varlığı kendinden olup bütün kainatı yönetendir.” Yazılıdır. Sonra yine bir çinili son bordür kuşağı bulunur.

Mihrap nişinin içerisi; renkli çinili altı sıra mukarnaslı kavsara ile süslüdür. Bu kavsaralar birbirinden farklı yıldız, üçgen,daire ve kare şeklinde inanılmaz ahenkli bir çini parçaları ile tasarlanmıştır. Bazen aynalama gibi aynı olsada, tamamen farklı desenler göze çarpar.

Mihrabın kavsara altındaki ayet kuşağının alt ve üstünde Nilüfer çiçek deseni ile Palet motifleri vardır. Ayet kuşağında ise Ali imran süresi 18 ve 19. Ayetleri geçer.

شَهِدَ اللّٰهُ اَنَّهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۙ وَالْمَلٰٓئِكَةُ وَاُو۬لُوا الْعِلْمِ قَٓائِماً بِالْقِسْطِؕ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَ الْعَزٖيزُ الْحَكٖيمُؕ

اِنَّ الدّٖينَ عِنْدَ اللّٰهِ الْاِسْلَامُࣞ وَمَا اخْتَلَفَ الَّذٖينَ اُو۫تُوا الْكِتَابَ اِلَّا مِنْ بَعْدِ مَا جَٓاءَهُمُ الْعِلْمُ بَغْياً بَيْنَهُمْؕ وَمَنْ يَكْفُرْ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ فَاِنَّ اللّٰهَ سَرٖيعُ الْحِسَابِ ﴿١٩﴾

“Allah hak ve adaleti ayakta tutarak, kendinden başka ilah olmadığını bildirdi; Melekler ve ilim sahipleri de bunu ikrar ettiler. Ondan başka ilah yoktur. O güçlüdür. Hakimdir.” ”Allah katında din, şüphesiz İslamdır…” ayetin altında geometrik şekiller ve bitkisel süsler görülür. Mihrap nişi içerisinde yer alan düzgün çokgen sisteminden oluşturulan diğer tasarım ise desen matrisi içerisinde 6 köşeli yıldızlar ve düzgün sekizgenlerin birleşimi ile karakterize edilmektedir. Bu, normal çokgenler sisteminden farklı ditrigonal modülle oluşturulan bir tasarım bilinen en eski örneklerden birisidir.

Nadir bir islami çokgen şekildir.
Biçim Grameri methodu analizi ile yapılmış şekil. Merkez ve Yıldızlar arasındaki parametrik ilişki için H.Abdullah Erdoğan, Ebru Erdoğan, 2022 tezi çok başarılıdır.

İki yanındaki sütunlarda palmetler , Rumiler ve ayet kuşakları yer alır.

Mihrabın üzerinde yer alan 80 cmlik yuvarlak rozettir. Kabarıklık merkezde taşkın olarak görülmekte etrafında palmetle bulunmaktadır. Gölgeleme tekniği kullanılmıştır.

Tepelik de ;Orta Asya Türk Mitolojisi’nde sıklıkla kullanılan Ejder motifi gibi hayvansal süslemeler, Selçuklular ile Anadolu’ya taşınmıştır. Genel manada güç ve kudreti simgeleyen ejder, su ve bolluk timsali olarak da görülür. Ayrıca kutsal hayat ağacının da koruyucusu olduğu kabul edilir.

Bitkiler içerisinde yılan figürü, Sağlıkla da bağdaştırılır.

Minber Kündekari Tekniği

Minber: 3,81m x 6,04m ölçüsündedir. Köşk, kasnak ve külah bölümleri yenilenmiştir.1998 yılında orijinal minber kitabesi kırılarak çalınmıştır.

Orjinal 1962 yılında yayınlanan Minber Kitabesi
Gönül Öney, Ankara Arslanhane Camii kitabında Kitabenin selçuklu sülüsü ile yazıldığını belirtiyor.

Kitabenin Türkçesi: “

Kitabenin Türkçesi “Din ve dünyanın imdatcısı Keykavus oğlu Sultan ebu’l-feth Mesud – Cümle mahlûkatı doğru yola sevk eden, Allah sultanlığını ebedi kılsın – saltanatı zamanında fütüvvet ve mürüvvet sahiplerinden iki kardeş Allah’ın rızasını dilemek için bu camii 689 (1289-1290) yılında yaptılar. Allah her ikisinin ömürlerini uzun etsin ve hasenatlarını kabul buyursun ve suçlarını bağışlasın.”

Gönül ÖNEY’in Kitabında belirtiği Minber çevirileri.

Minber Giriş: Girişteki dört tarafı bitkisel bordürlerle çevrelenmiş giriş bölümünün özgün kemeri ve yan sütunları mevcut değildir. Dilimli kemer sonradan tamirle eklenmiştir.

Yan Aynalık: Taklit kündekari tekniği ile yapıldığından dikine çatlaklar oluşmuştur. Künde farsça Kütük gövde anlamındadır. Kündekari Bu ahşabın ustalığı anlamına gelir. Çatlaklar oluşmaması için çivi ve yapıştırıcı kullanılmaz. İç içe geçmeli puzzle şeklinde geçmeli bir yapı vardır. Burada taklid kündekari kullanıldığından dikine çatlakların oluşmuştur. Taklit kündakari ismi ile anlaşılacağı gibi daha kolay bir teknik değildir. Daha fazla tecrübe gerekir. taklid kelimesi benzer anlamı taşır.

Kaynak: Anadolu Selçuklu Dönemi Ahşap Minberleri

Ahi Şerafettin Türbesi ve Zaviyesi

Ahi Şerafettin Türbesi yine bu zaviye alanındadır. Bu türbede Babası Ahi Hüsamettin(ö1330) , oğlu Ahi Şerafettin Mehmet ( ö 1350), Ahi Şerafettin kızı Devlet Hatun (ö1361) , Ahi Hüseyin kızı Ayşe Hatun(ö1430) ve Ahi Hüsameddin soyundan olan kişilerin defnedildiği düşünülmektedir. Türk ağaç işlerinin en büyük eserlerinden biri olan Ahi Şerafettin sandukası 1933 yılında Etnoğrafya müzesinde sergilenmeye başlanmıştır.Bir sanat eseri olan sandukada şöyle yazar; “Cömertlerin babası, müslümanların, islamın ışığı, Hakk’ın ve dinin övdüğü,ahilerin büyüğü, mürüvvet ve fütüvvet sahibi, sultanın delili, iftihar-ı âli Resulullah, seçilmiş, es-seyyid, eş-şehid, yarlıganmış, rahmete kavuşmuş Hüsameddin oğlu Muhammed. Allah onların kabirlerini nurlandırsın, yerlerini cennet kılsın ve onlardan razı olsun. Cuma günü namaz vaktinde, Receb ayının yirmiyedisinde yediyüzellibir yılında vefat etti.” Sanduka Ankaralı Mahmudoğlu nakkaş Abdullah tarafından yapılmış bir eserdir. Türbe 1947,1962, 1972,1977 ve 2004 yıllarında restore görmüştür.

1962 yılı
Yıl 2023
  • Restorasyon öncesi Türbe
  • Restorasyon sonrası
Jules Hynam 1918 yılında çekilen bu fotoğrafta şu an yerleşim yeri olan yerde; onlarca mezar bulunmakta.

Yapının Benzerleri

Afyonkarahisar-Merkez, Ulu Camisi (1272-77)

 Eskişehir- Sivrihisar, Ulu Camisi (1274-75)

 Konya- Beyşehir Eşrefoğlu Camisi (1296-99)

 Kastamonu – Kasaba köyü Mahmut Bey Camisi (1366-7)

Jameh Mosque of Natanz ( İranda bulunan İsfahan Camii) (999)

Yararlanılan Kaynaklar:

Ankara Arslanhane Camii, Gönül ÖNEY, 1998

Cumhuriyet Öncesi Ankara’da Cami ve Mescitler , İbrahim Yavuz İŞÇEN 2019

Vakıflar Dergisi, Mehmet Zeki ORAL , 1962 yılı ve 2016 yılı, sayı 45

Ahi Şerafettin(Arslanhane) Camii, Serdar LAİKGİL, 2015

Arslanhane (Ahi Şerafeddin) Cami Mihrap Süslemelerinin Biçim Grameri Metodu ile Analizi, H. Abdullah Erdogan , Ebru Erdogan , 2022

Anadolu Selçuklu Dönemi Ahşap Minberleri, Gülay Apa KURTİŞOĞLU, 2015

Salt Research Resim Arşivi, Etnoğrafya Müzesi Resim arşivi, İstanbul Üniversitesi resim arşivi, Ankara Araştırma Dergisi Arşivi, Koç Üniversitesi Resim arşivi, Jules Hynam resim arşivi

  • Facebook
  • Twitter
  • Google+
  • LinkedIn
  • E-Mail

YORUM YAZINIZ Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Son Yazılar

  • AFTER BEFORE FAMAGUSTA
  • Temel Yaşam Desteği TYD
  • Arslanhane Camii
  • Ankara Kalesi
  • Osmanlı’nın Uzakdoğu’daki Toprağı; Açe Sultanlığı (Sumatra Endonezya)

Son Yorumlar

  • Türkiye’nin en yüksek dağları için admin
  • Türkiye’nin en yüksek dağları için Yücel Demir
  • Everest Gerçekleri için yusuf batur
  • Everest’e Tırmanan Türkler için admin
  • Everest’e Tırmanan Türkler için Yasin

Kategoriler

  • Ateş Başlatma
  • canyoning
  • Dağcılık
  • Doğa Yürüyüşü
  • Doğada Su Bulmak
  • Doğada Yiyecek Bulabilmek
  • Doğada Yön Bulma
  • Hayatta Kalma Teknikleri
  • highhiking
  • Komando Bilgileri
  • Oryantiring
  • Tarih
  • Trekking
  • Uncategorized
  • Yazılar
  • Yerel Yemekler
© 2017 Burçin Erkan