Burçin Erkan
  • Anasayfa
  • Doğa Sporları
    • Dağcılık
      • Everest Gerçekleri
      • Everest’e Tırmanan Türkler
      • Aktimizasyon
      • Dağ ile Tepe arasındaki Fark
      • 7 Kıtanın En Yüksekleri
        • Avrupanın En Yüksek Dağları
        • Asya Zirveleri
        • Türkiyenin En Yüksekleri
      • Deretepe Dağcılık Kulübü
    • Oryantiring
    • Trekking
      • Türkiye’nin Trekking Yolları
    • Outdoor Ekipmanlar
      • Doğada Gerekli Malzemeler
      • Doğa Giysileri
      • Goratex ve Diğerleri
      • Uyku Tulumu Seçimi
  • Hayatta Kalabilme Teknikleri
    • Acil Müdahale
      • Batan Arabadan Kaçış
      • Buzlu Sudan Kurtulma
      • Hipotermi
      • Depremden Korunma
      • Soğuk Isırması
    • Ateş Başlatma
      • Yay Matkabı Metodu
      • Magnezyum Çubuğu
      • Pil İle Ateş Başlatmak
      • Limon ile Ateş Başlatmak
      • İdrarla Ateş Yakmak
      • Kuş Tüyü Sopası
      • Güneş Işığı Çakmağı
    • Doğada Su Bulma
    • Doğada Yiyecek Bulma
      • Doğada Yenilebilen Otlar
      • Doğada Zehirli Bitkiler
      • Balık Avlama Teknikleri
    • Doğada Barınmak
    • Doğada Hava Tahmini
    • Doğada Yön Bulmak
    • Komando Bilgileri
      • Oksijen Tolerans Testi
      • Esaretten Kaçış
      • Vahşi Hayvan Saldırılarından Korunma
      • Bataklıktan Kurtulma
      • Cep Telefonu ile Hayatta Kalma
    • Denizde Hayatta Kalmak
    • Telsizle Hayatta Kalabilme
  • Yazılarım
    • Outdoor Maceralarım
      • Şeker Kanyonu
      • Dilekyarımadası
      • iskilip Gastronomi Yolu
      • Çamkoru Tabiat Parkı
      • Ankara Çubuk Hacılar Şelalesi
      • Ankara Güdül Sorgun Göleti
    • Tarihsel Yazılarım
      • Kanapiçe Koyu
      • 44 Yörük’ün Destanı
      • Çanakkalenin Gizli Kalmış Öyküsü
      • Mehmetçik adı nereden Geliyor
      • Osmanlı’nın Uzakdoğu Toprağı
      • Ataürk’ün Mütevazi Kulübesi
      • Hüseyin Gazi Mağarası
      • Çağrı Filminin Hikayesi
    • İlginç Bulduklarım
      • Doğada Yazı Yazabilmek
  • Hakkımda
    • Özgeçmişim
    • Ailem
  • İletişim
Burçin Erkan
  • Anasayfa
  • Doğa Sporları
    • Dağcılık
      • Everest Gerçekleri
      • Everest’e Tırmanan Türkler
      • Aktimizasyon
      • Dağ ile Tepe arasındaki Fark
      • 7 Kıtanın En Yüksekleri
        • Avrupanın En Yüksek Dağları
        • Asya Zirveleri
        • Türkiyenin En Yüksekleri
      • Deretepe Dağcılık Kulübü
    • Oryantiring
    • Trekking
      • Türkiye’nin Trekking Yolları
    • Outdoor Ekipmanlar
      • Doğada Gerekli Malzemeler
      • Doğa Giysileri
      • Goratex ve Diğerleri
      • Uyku Tulumu Seçimi
  • Hayatta Kalabilme Teknikleri
    • Acil Müdahale
      • Batan Arabadan Kaçış
      • Buzlu Sudan Kurtulma
      • Hipotermi
      • Depremden Korunma
      • Soğuk Isırması
    • Ateş Başlatma
      • Yay Matkabı Metodu
      • Magnezyum Çubuğu
      • Pil İle Ateş Başlatmak
      • Limon ile Ateş Başlatmak
      • İdrarla Ateş Yakmak
      • Kuş Tüyü Sopası
      • Güneş Işığı Çakmağı
    • Doğada Su Bulma
    • Doğada Yiyecek Bulma
      • Doğada Yenilebilen Otlar
      • Doğada Zehirli Bitkiler
      • Balık Avlama Teknikleri
    • Doğada Barınmak
    • Doğada Hava Tahmini
    • Doğada Yön Bulmak
    • Komando Bilgileri
      • Oksijen Tolerans Testi
      • Esaretten Kaçış
      • Vahşi Hayvan Saldırılarından Korunma
      • Bataklıktan Kurtulma
      • Cep Telefonu ile Hayatta Kalma
    • Denizde Hayatta Kalmak
    • Telsizle Hayatta Kalabilme
  • Yazılarım
    • Outdoor Maceralarım
      • Şeker Kanyonu
      • Dilekyarımadası
      • iskilip Gastronomi Yolu
      • Çamkoru Tabiat Parkı
      • Ankara Çubuk Hacılar Şelalesi
      • Ankara Güdül Sorgun Göleti
    • Tarihsel Yazılarım
      • Kanapiçe Koyu
      • 44 Yörük’ün Destanı
      • Çanakkalenin Gizli Kalmış Öyküsü
      • Mehmetçik adı nereden Geliyor
      • Osmanlı’nın Uzakdoğu Toprağı
      • Ataürk’ün Mütevazi Kulübesi
      • Hüseyin Gazi Mağarası
      • Çağrı Filminin Hikayesi
    • İlginç Bulduklarım
      • Doğada Yazı Yazabilmek
  • Hakkımda
    • Özgeçmişim
    • Ailem
  • İletişim
Şub 20

Bigalı Mehmet Çavuş (Mehmetçik)

  • Şubat 20, 2019
  • 1 Comment

Askere neden Mehmetçik denir hiç düşündünüz mü ? Bendeki bu merak bu hikâyeyi öğrenmeme yol açtı. Size de anlatmak için yazmak istedim. Belki sizde birileriyle paylaşmak istersiniz.

Çanakkale savaşı 3 kasım 1914 günü İngiliz ve Fransız donanmasının, Çanakkale girişinde bulunan Seddülbahir kalesindeki topların menzilini ölçmek için bombardımanları ile başladı. Seddülbahir kalesindeki topların menzili, atış menzilinde olmadığından etkili karşılık verilemedi. Düşman bombardımanı, kalenin cephanesine isabet edince, 5 subay, 81 er toplam 86 şehidimizin etrafa dağılan bedenleri toplanarak kale girişine defnedildi.

Düşmanın 19 şubat 1915 de başarısız taaruzları sonrası, 25 şubattaki tabyaların susturulması için yaptıkları saldırı için karaya çıkmaları gerekiyordu. 27. Alayın 3.taburu morto koyundan teke burnuna kadar korumakla görevli idi. 27. Alayı bilmeyeniniz yoktur sanırım.

4 mart 1915 Perşembe günü öğleden sonra Morto koyunda bulunan Majestic ve Seddülbahir açıklarında demirlemiş olan Ocean savaş gemilerinden top ateşi desteğiyle, Binbaşı Palmer 4 ağır makineli tüfekle 3 büyük sandalla sahile çıkmaya başladı. Tabyaya yaklaştıklarında Türklerin yoğun direnişiyle karşılaştılar. Gemilerden açılan yoğun ateş destekleri bile fayda etmedi. Düşman birlikleri ilerleyemiyordu. Binbaşı Palmer 200 kişilik takviye destek istedi. Tümamiral John de Robeck isteği hayalsiz bularak geri çevirdi. Türk Birlikleri öyle bir direniş yaparlar ki mermileri bitene kadar direnirler ve sonrada süngü hücumuna geçerler. Binbaşı Palmer daha fazla zayihat vermemek için geri çekilmek zorunda kalır. 3 saat süren bu çatışmanın bilançosu; Düşman birliklerinde zayiat 20 ölü, 25 yaralı, 3 kayıp. 27 alay 3. Tabur 10.bölük zayiatı ise; 6 şehit,13 yaralıdır.

Bölük çavuşlarından Mustafa oğlu Bigalı Mehmet komutasında yarım takım askerimiz süngü hücumuyla düşmanı püskürtmüştür. Mehmetin vuruşması mermisi bitene kadar devam etmiş. Mermi bittikten sonra tüfeğini sökerek düşmana fırlatmış, daha sonra elleri parçalana kadar etraftaki taşları sökerek düşmanın üzerine şeytan taşlar gibi fırlatmıştır. En son istihdam küreği ile süngü hücumuna kalkarak düşmanı püskürtmüştür. Mehmet çavuş bu çatışmada başından ve göğsünden yaralanır. Elleride parçalanmıştır. Hastanede tedavi olur hava değişimi için köyüne gönderilir. Ancak tedavi izni bitmeden cepheye döner ve çatışmaya devam eder. Mustafa Kemal bu kahramanlığı duyar, kendisine bir gümüş sigara tabakası hediye eder, Cevat paşaya ödüllendirilmesi ile ilgili bir rapor yazar. Kendisine muharebe madalyası verilen Bigalı Mehmet çavuş, artık tüm İstanbul gazetelerinin haberidir.  Bilinen ilk Çanakkale kahramanıdır.

Mehmet Çavuş, Eceabat hastanesinde tedavi altında iken.
Milletin Mehmetçiği.

Savaş sonrası Mehmetçik kavramının isim babası Mehmet çavuşa devletten maaş ve maddi yardım tekliflerini “Ben vatanım için savaştım, para için savaşmadım. O parada tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı var” diyerek reddeder. Savaştan önce bıraktığı evladlarının bile tanıyamadığı Mehmet çavuş tekrar mütevazi hayatına geri döner. İstanbul da adına düzenlenen kartpostallar yok satmaktadır. Türk milleti artık onu “Mehmetçik” diye anmaktadır.  O ise köyünde askerden getirdiği aletler ve öğrendiği bilgilerle köylülere yardım eder. Hiçbir maddi talepte bulunmadan kiminin ağrıyan dişini çeker, hayvanı hasta olanı tedavi eder. Ömrünün son yıllarında yatalak olan eşine bakar. Maddi sıkıntılar çekse de kimselere bir şey söylemez.   Çileli hayatı 3 şubat 1964 günü huzur içinde son bulur. Eşi Fatma da 15 şubat günü, eşinden 13 gün sonra son bulur.  Çanakkale’nin Biga ilçesindeki bahçeli köyünde onların mezarını her sene 4 mart çıkarma devriyesinde ziyaret edenler çoktur. İsterseniz sizde katılabilirsiniz.

  • Facebook
  • Twitter
  • Google+
  • LinkedIn
  • E-Mail

1 Yorum

  1. Hasan Hüseyin KARABAĞ
    Şubat 25, 2019 at 12:44 pm · Cevapla

    Nice kahramanlardan kayıt altına alınıp gün yüzüne çıkarılan bir isimdir Bigalı Mehmet Çavuş… Onlara minnettarız. Bu ülkeye düşmanca niyetlerle gelenlere yer yok. Daha önceki örneklerinde olduğu gibi ya bu topraklara gömülürler ya da nasıl kaçacaklarını şaşırırlar… Misafirimiz olarak gelenlere ise kapımız her daim açık… Elimizden geldiğince ağırlar, bizimle yer içer ve hoşnut edip göndeririz. Hatırlattığın için, bilmeyenlere tanıttığın için çok teşekkür ederiz Burçin Erkan…

YORUM YAZINIZ Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Son Yazılar

  • AFTER BEFORE FAMAGUSTA
  • Temel Yaşam Desteği TYD
  • Arslanhane Camii
  • Ankara Kalesi
  • Osmanlı’nın Uzakdoğu’daki Toprağı; Açe Sultanlığı (Sumatra Endonezya)

Son Yorumlar

  • Türkiye’nin en yüksek dağları için admin
  • Türkiye’nin en yüksek dağları için Yücel Demir
  • Everest Gerçekleri için yusuf batur
  • Everest’e Tırmanan Türkler için admin
  • Everest’e Tırmanan Türkler için Yasin

Kategoriler

  • Ateş Başlatma
  • canyoning
  • Dağcılık
  • Doğa Yürüyüşü
  • Doğada Su Bulmak
  • Doğada Yiyecek Bulabilmek
  • Doğada Yön Bulma
  • Hayatta Kalma Teknikleri
  • highhiking
  • Komando Bilgileri
  • Oryantiring
  • Tarih
  • Trekking
  • Uncategorized
  • Yazılar
  • Yerel Yemekler
© 2017 Burçin Erkan